Devlet Yanılgısı - Sınırlar Asla Sabit Kalmaz

Bir devleti kurmak için bin yıl ister, yıkmak için bir saat yeter. - George Gordon Byron

Hakim devletlerle mahkum devletler arasındaki fark, bir avuç yetişmiş insandır. - Anonim

Devlet olmadan insanın yaşamı yalnız, fakir, mutsuz ve kısadır. - Thomas Hobbes

Siz ülkenin şerefini koruyun. O sizin geleceğinizi korur. - Osman Pamukoğlu

Devlet Yanılgısı

Özellikle bizim toplumumuzda devlet ön sıra kutsallar arasında bulunur. Devletin yıkılmaz ve yok olmaz bir varlık olduğuna inanılır. Bu yanlış inanış devlete karşı işlenen maddi ve manevi suçların artmasının en önemli nedenlerinden biridir. İnsanların çoğu devletin yararına karşılık kendilerini tercih ederler. Kendi menfaatleri için ne yapsalar yeridir. Çünkü devlet onlar için beli bükülmez bir devdir.

Oysa tarih tam bir yıkılmış imparatorluklar ve devletler mezarlığıdır. Resmen ölmüşlerdir. Tıpkı insanlar gibi…

BU KİTAPTA AŞAĞIDAKİ KONU BAŞLIKLARINI BULACAKSINIZ.

Hayalimdeki Mutluluk

Çıkış Yolu

Ateşe El Uzatmak

Trafik Canavarı

Sigortasız Hayatlar

Devletin Çorbası

Bir Milleti Delirtmek

Riski Üstlenmek

İftira Mağdurları

Kaybetmeyi Seçenler

Ölüm Görevden Alınmaktır

Aşk Karşılığı Olmayan Çek Gibidir

Cuma Çıkışları

Amerika Gerçeği

Çocukken Hayallerimiz Engelsizdir

Büyük Adamların İsimleri

Kirli Siyaset

Ölümü Kendine Yakıştıramamak

Tesadüfün Böylesi

Devlet Yanılgısı

Daha fazlası için tıklayın!

Galatasaray Gol Atınca Sevinçten Sesi Kısılan Fenerbahçeli Çocuk

Bu maç Türk futbol tarihinin tartışmasız en önemli maçlarından biri olarak hala hatırlanmaktadır...

İÇİNDEKİLER

1. Yaşanmış Gerçek Bir Maç Hikayesi

2. 1990’lı Yıllarda Futbol Maçları

3. Fenerbahçe – Galatasaray Derbileri

4. TRT tarafından yayınlanan maçların büyüsü

5. Avrupa’da mücadele eden Türk takımlarına bakış açımız nasıldı?

6. O yıllarda ben ne yapıyordum?

7. Bu efsane maçı nerede ve hangi şartlarda izledim?

8. Ve maç başladı!

9. Ne olduğunu anlayamadan ilk golü yedik!

10. Hakan Şükür kendi kalesine gol attı!

11. Arif’in attığı gol efsaneydi!

12. Maçı yayınlayan televizyon kanalı sürekli reklama gidiyordu!

13. İşte maç, işte yayın, işte spiker, işte reklam...

14. Beraberlik golümüzü kim attı?

15. Sevinçten dolayı bağırmaktan sesimizi kısan gol geldi!

16. Maç nasıl bitti?

17. Bükemedigin eli öpeceksin!

18. Teşekkürler Galatasaray!

Her futbolseverin içini ısıtacak bu e-kitabı mutlaka okumanızı tavsiye ederim.

Daha fazlası için tıklayın!

HAYALİMDEKİ MUTLULUK

17 yaşına kadar mavi ile yeşilin kucaklaştığı cennet gibi bir yerde yaşamıştı.

O zamanlar nasıl bir nimetin içinde olduğunun farkında değildi.

Ama ileride öğrenecekti.

Üniversiteyi kazanınca büyük bir hevesle ve istekle adeta kaçarcasına köyünden ve memleketinden koptu.

Kısa tatiller dışında bir daha asla geri dönemedi.

Geride masmavi bir deniz, yemyeşil dağlar ve bayırlar, durmaksızın akan soğuk pınarlar ve çeşmeler, elma ve kiraz ağaçları, ekin ve mısır tarlaları, fasulye, salatalık, biber ve domates bahçeleri, görkemli ve heybetli ceviz ağaçları, tadı emsalsiz kara üzümler, patlıcan incirleri, kış armutları, fırınlanmış kara incir kuruları, çeşit çeşit erikler ve meyveler, dalları yerde dut ağaçları ve daha sayamayacağı kadar her biri paha biçilmez değerde nice güzel nimetler bırakmıştı...

Daha fazlası için tıklayın!

Yokluk. Nedir yokluk? Olması gereken şeylerin olmadığı bir hayattır yokluk. Başkasında olan ama sizde olmayan tamamlanamayan eksiklikler bütünüdür yokluk.

Yıllarca neden ve niçin mahrum kaldığınızı anlayamadığınız nimetlerin başkalarının hayatlarında gözünüzün içine sokulmasıdır yokluk. Sizin hayal dahi edemediklerinizin başka hayatlarda vasattan sayıldığını bile bilmemektir yokluk.

Yokluk iş arayanlar için işsizliktir. Aş arayanlar için öğün atlanan ve doymadan kalkılan iştahsız sofralardır. Eş arayanlar için ise kendine uygun olanı ve dengini bulamamaktır.

Gençlikte boşa geçen yıllardır yokluk. Yaşlılıkta hayırsız evlattır yokluk. Öldüğünüzde peşinizden ağlayan kişilerin azlığıdır yokluk. Sonra ebediyen bir daha hatırlanmamak üzere kısa zamanda unutulmaktır yokluk.

Yokluk cesur olunması gereken yerde korkak davranmaktır. Koşarak kaçmak gereken yerde ise yürüyerek uzaklaşmaya çalışmaktır. Cesaretin ve korkunun sınırlarını bilmemektir yokluk.

Nasıl ödeyeceğini bilmeden borca girmektir yokluk. Borca batık olmaktır yokluk. Kazancının bereketini görememektir yokluk. Faizli borç sarmalına düşüp geceleri huzurla uyuyamamaktır yokluk.

Yastığa başını koyar koymaz mışıl mışıl uyuyan insanları kıskanmaktır yokluk. Sabah erkenden dinç ve uykusunu almış bir şekilde uyandığınız günleri özlemektir yokluk.

Daha fazlası için tıklayın!